1.Dünya'nın bugünkü durumuna bakıldığında, hem doğal çevre hem de canlılar açısından büyük bir yıkıma doğru hızla gidildiği görülmektedir

2.Bir takım çıkar gruplarının, bazı ülkelerin yönetimlerini manipüle ederek istilacı politikalara yönlendirmesi sonucu hem bu ülkelerin hem de bu politikalara maruz kalan ülkelerin insanları zarar görmekte, barış ve huzur ortamından uzaklaşılmakta, gelecek nesiller için korunması gereken kaynaklar israf edilmektedir

3.Bu riskler, ülkemiz için de geçerlidir. Bu nedenle sivil inisiyatifler daha fazla rol almalı, bireysel potansiyelleri vakit kaybetmeden hem kendileri hem de kamu yararına "yenilikçi sosyal çalışmalarla“ destek olacak şekilde motive ederek, uluslar arası düzeydeki rekabete destek vermelidir

4.Bu yönde adımların atılmaması halinde; tüm yükü sırtlanmak zorunda kalacak devlet-kamu yöneticileri, işlerinde mevzuat çerçevesinde hareket etme yükümlülüğü ve bürokrasinin getireceği yavaşlamalar sebebiyle, günümüzün giderek artan ihtiyaçlarını istenen seviyede karşılamakta her geçen gün daha fazla zorlanacaklardır

5.Toplumun yapı taşı “bireyler”dir. Ancak kamu kurumları, bireylerin kendisi ve toplum için oluşturduğu fayda/zarar potansiyellerini “genellikle” zamanında değerlendiremediğinden, riskler, ancak zarar oluştuktan sonra farkedilmekte ve bu durum bireysel cezalarla rehabilite edilmeye çalışılırken, diğer yandan da; yaratıcı potansiyeli olan kişiler zamanında farkedilip desteklenememekte, kendilerinden yeterince istifade edilememektedir. Ortaya çıkan ağır bedeli, yine toplum ödemektedir

6.Sonuç itibariyle; bir yandan bireysel kapasitelerimizi artırmaya ve buradan doğacak kaynakları kümelenme yoluyla projelere odaklayarak ihtiyacımız olan her türlü ürünü ortaya koymaya destek olurken, diğer yandan yerel-ulusal ve birey-kamu entegrasyonunu sağlayarak bireysel ve ulusal potansiyelimizi daha iyi ortaya koymaya yardımcı bir sistem oluşturmak bir keyfiyet değil, artık bir mecburiyettir !

1.Meseleler, önceden izlenip değerlendirilerek kamu kurumlarının daha rahat/doğru/hızlı çalışmasına yardımcı olunabilir

2.Toplumu ilgilendiren ortak konular, yine ve önce toplum tarafından istişare edilebilir, kamu yönetiminden beklenenler ortaya konulabilir, ve bu süreçler, sivil bir kurumsallaşma ile takip edilebilir

3.Bireylerin ise olumlu/olumsuz yönleri daha önce keşfedilip rehabilite/destekleme süreci, zamanında  başlamalıdır. Her birey bir mahalle topluluğunda yaşamakta olduğundan, doğumundan itibaren kendisini en sağlıklı ve hızlı bir şekilde izleyip değerlendirecek olan da yine bu “mahalle toplulukları” olacaktır

4.Toplumun “mahalli seviyede” gerekli istişare mekanizmalarına sahip olması, insanların yeterli ve doğru bilgilenmesini sağlayacak, toplumsal manipülasyonlar önlenecektir

5.Böylece birey ile kamu yönetimi birbirini daha iyi anlayacak, karşı karşıya gelme riski  azalacak, uyumlu süreçler verimi artıracaktır

6.Büyük şehirlerimiz olsun, küçük ilçelerimiz olsun yaşam alanlarımız "mahalle"lerden oluşmaktadır. Bu nedenle "mahalle temelli bir sistem geliştirme" yaklaşımı, örnekleme yoluyla ülkemizin tamamına faydalı olacaktır

7.Mahalle meclislerinin, her ne kadar kendi ölçeklerinde çalışacak iseler de, birbirleriyle entegre şubeler haline gelerek “ilçe, il ve nihayetinde ulusal platformun” oluşacağını umuyoruz

1.Bahsedilen nedenlerle ve öncelikle, ihtiyaç duyulan her konuda bireysel ve toplumsal meseleleri ele alan, bilgi seviyesini artırarak daha yerel ve rafine çözüm önerileri geliştiren, gerektiğinde kamu yönetimi ile birlikte hareketle daha fazla kabul görecek uygulamaların önünü açan ve nihayetinde kaynaklarımızın daha iyi yönetilmesine destek olacak “mahalle ölçeğinde meclisler” kurulacaktır

2.Meclisler, kuruluş ve can suyu yatırımları dahil ihtiyaç duydukları tüm kaynakları burada ikamet edenlerden sağlayacakları için, komisyon ve projeler konusundaki önceliklerine bireyler kendileri karar verecek, çalışma tarz ve biçimleri konusunda özgür olacak, meclis yönetimleri ise bu çalışmaları teşvik, tedbir, yardım ve izleme yoluyla, verimli kılacaktır

3.Bireylerin, sahip oldukları kaynakları gönüllülük esasıyla paylaşma eğilimleri bu sistemin itici gücü olacak, atıl ve potansiyel kaynaklar değerlendirilecek, toplumsal fayda, süreç içinde herkesin yararlanacağı kadar genişleyecektir

4.Gönüllülük esasıyla başlayacak projeler, süreç içinde “istihdam sağlayıcı ticari kapasiteler” de geliştirecektir

5.Komisyon ve projeler, ihtiyaca, bireylerin istek ve kapasitelerine uygun şekilde oluşacak, sistemin kapıları herkese sürekli açık olacaktır

6.Sistemin duyuru ve iletişim amaçlarıyla kendi medyası oluşturulacak, e-bülten, e-dergi ve sosyal medya araçlarıyla asgari farkındalık  her düzeyde standart olarak sağlanacaktır

MAHALLELER = ÜLKEMİZİN HÜCRELERİ GİBİDİR !

MAHALLE ÖLÇEĞİNDE KALKINMAK,
ÜLKE ÖLÇEĞİNDE KALKINMAK ANLAMINA GELECEKTİR !